Röportaj

“Zamanla Japon Gibi Düşünmeyi Öğrendim”

Uzun yıllardır Japonya’da inşaat firma sahibi Ümit Karaağaç, kurduğu Umito Kougyou
yıkım firmasındaki inşaat optimize süreçlerinden Japonya’da bir Türk olmaya kadar birçok
konuyu ele aldı. Röportajın detaylarını okumak için sayfamıza göz atın.

Merhabalar, bize kendinizden bahseder misiniz?

Merhabalar, 12 Ocak 1976 yılında Almanya’da doğdum. Aslen Orduluyum. Lisede endüstri meslek okuduktan sonra elektronik bölümünden mezun oldum. Japonya serüvenim 1996 yılında başladı. Daha sonrasında burada evlendim, eşim Japon ve 4 çocuğumuz var. 2004 yılında kendi inşaat yıkım firmam Umito Kougyou’yu kurdum ve hala bu sektörde devam ediyorum. Hatta bu sene firmamızın 20. Yılını kutluyoruz. Daha sonrasında 2018- 2020 yılları arasında Japonya Türk Ticaret Odası ve Sanayi
Başkanlığı görevini yürüttüm. 2020 yılından itibaren ise Japonya MÜSİAD Başkanlığı yapıyorum. 2022 yılından itibaren Japonya Gifu Fatih Camii Yönetim Kurulu Başkanlığını da devam ettirmekteyim.


Japonya’da çalışırken karşılaştığınız kültürel farklılıklar ve bu konudaki deneyimleriniz nelerdir?


Japonya’da toplumsal hiyerarşi ve geleneksel normlar oldukça önemlidir. Dolaylı bir iletişim tarzını tercih ederler ve doğrudan ifade etmekten kaçınırlar. İlk başlarda çok zorlansam da zamanla açık iletişim yerine Japon gibi düşünmeyi öğrendikten sonra bu konu sanırım kendiliğinden gelişti. Japonlar törelerine ve geleneklerine bağlı insanlardır. Bu noktada belirgin bir benzerliğimiz var. Bu benim adaptasyonumu hızlandıran en büyük nedenler birisidir. Deneyim olarak söyleyeceğim en önemli şey “Kurallar”. İster iş hayatında ister sokakta ister evinde nerde olursan ol, kurallara saygılı olmak ve onlara uymak zorundayız.

Japonya’da yapı güvenliği standartları ve bu konudaki uygulamalar hakkında neler söyleyebilirsiniz?


Japonya’da yapı güvenliği standartları ve uygulamaları, ülkenin yüksek deprem riski altında bulunması nedeniyle son derece önemlidir. Bu standartların sıkı bir şekilde uygulanması, depremlerin etkilerini minimize etmeye ve insanların güvenliğini sağlamaya yardımcı olduğu için; yapı güvenliği Japonya’da ilk başta eğitim ve bilinçlendirme ile başlar. Sonrasında iyi malzeme, ARGE-İnovasyon ve en sonunda yasal düzenlemeler ile yapı güvenliğini en yüksek seviyede gerçek anlamda sağlanmış olur.


İnşaat süreçlerini optimize etmek için Japonya’da kullandığınız teknolojik çözümler nelerdir?


Japonya inşaat endüstrisinde teknolojiyi kullanarak süreci optimize etme konusuna dünyada lider bir ülke konumundadır. Bu konuyu biraz daha açıp örneklemek istiyorum. Kullanılan teknolojik çözümlerin başında bina modellemesi gelir bununla proje paydaşlarının koordinasyonu iş birliği gibi konularda verimliliği artar. Robot teknolojileri, dijital inşaat yönetim sistemleri, yapay zekâ analitik çözümler kullanılan bazı teknolojik çözümlerdir.


Japonya inşaat projelerinde sürdürülebilirlik ve çevre dostu uygulamaları hakkında ki görüşleriniz nelerdir?


Japonya’da sadece “sürdürülebilirlik” bir anlam ifade etmez eğer yapıyı güvenli yaptığınız sürece yani güvenli sürdürülebilirliğin bir anlamı var. Teknolojik çözümler bunların yanında kalite ve verimliliği artıran prefabrikasyon gibi kontrollü imalat Japonya’da inşaat süreçlerinin optimize edilmesine ve daha verimli, güvenli ve sürdürülebilir yapılar inşa edilmesine katkı sağlar. Son derece çevreye duyarlı bir toplumun inşaat endüstrisinde farkındalığını görmemek elbette mümkün değil. Çevreyi denklemin içinde tutarak su ve enerji verimliliği atık yönetimi geri dönüşüm gibi konularda israfı en aza indirip geri dönüşümü en verimli şekilde uygulayan çözüm yöntemleri vardır, bunun yanında çevresel sürdürülebilirlik açısından kentsel planlama ve ulaşım entegrasyonunun en güzel örneklerini Japonya’da görebilirsiniz.


Son olarak, Türk inşaat sektörü ile Japonya inşaat sektörü arasındaki benzerlikler ve farklılıklar konusunda gözlemleriniz nelerdir?


Benzerliklerden bahsetmek gerekirsek; iki ülkede inşaat endüstrisinde teknoloji ve diğer paydaşlarını aktif şekilde kullanıyor olmasıdır ayrıca iki ülkede yüksek kalite standartlarına sahip inşaat projeleri üretmeye önem veriyor olmasıdır. Bu nedenle iki ülkenin de kontrol süreçleri katı ilerlemektedir. İki ülke arasındaki farklılıklara örnek vermek gerekirse coğrafi kültürel farklılıklar, yapısal standartlar ve yönetmeliklerdeki değişkenlikleri de ileri gelen farklılıklar arasında sayabiliriz.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu